BUZ ALTINA DALIŞ

Günümüzde insanlar kendini doğaya atarak zorluklarla mücadele etmeye ve bu duruma alışmaya çalışmaktadır. Hal böyle olunca uç sporlara ve riskli faaliyetlere başvurulmaktadır. Mesela paraşüt, kayak, dalış, hayatı idame etkinlikleri yaparken adrenalin seviyesinin doruklarını yaşamak istemektedirler. Bu tür etkinliklerden biriside ülkemizde pek tanınmış olmasa da, buz altı dalışıdır.

Yanlış veya unutulmuş bir bilgi olan; suyun sıfır derecenin altında donduğunu hatırlatmak isterim. Dışarıda hava sıfırın altında kaç derece olursa olsun, hava ile suyun temas ettiği ve iletkenliğinin suya ulaşabildiği noktaya kadar buzlanma yapar. Daha aşağıya indikçe sıcaklık sıfırın üzerindeki derecelere ilerlemeye başlar. Kısaca buzun altındaki su yüzeyden daha sıcaktır.

Buz altına yapılan dalışlar ülkemizde nadiren veya gereklilik halinde yapılan dalış türlerinden biridir. Buz altı dalışları; riskli, tecrübe isteyen, özel ekipman gerektiren zorlu bir dalış olması, nadiren yapılmasının başlıca sebeplerindendir.

Ülkemizin doğu illerindeki coğrafya buz altı dalışı yapmak İçin yeterince ideal ve müsaittir. Ayrıca buzun oluşabileceği su ortamları yüksek irtifalı şehirlerimizde (Kars, Erzurum, Ardahan, Sivas vb.) bulunduğu İçin “irtifada buz altı dalışı” kapsamında değerlendirilmelidir. Fakat bu dalışın temelinde iyi bir organizasyon ile tecrübe ile yoğrulmuş iyi bir Eğitmen/Dalış Amirine ihtiyaç vardır. Bu kişi sadece teorik eğitimlerle değil pratik uygulamalarda da buz altı dalışını defaten icra etmiş tecrübeye sahip olmalıdır.

Yüzeyde yapılması gereken organizasyon, özel malzemelerin hazırlanması, faaliyetin planlanması, dalış eşlerinin seçilmesi, kısıtlamalarımız ve serbestliklerimizin söylenmesi, dalışın icrası, emniyet tedbirlerinin hazırlanması ve dalış sonrasındaki dalgıç idame koşullarının hazır olması tam bir planlamanın gereğidir. Bu faaliyetin tamamı tek bir sorumlu olan Eğitmen/Dalış Amirine aittir. Eğitmen/Dalış Amiri bu konuların tamamını dalgıçlara anlatmak (brife etmek) zorundadır.

Eğitmen/Dalış Amirini ve dalış yapacağımız mekanı bulduk. Peki ne tür malzemeler kullanmalıyız?

Her şeyden önce, daha önceden kullandığımız ve alışık olduğumuz, kullanım kurallarını bildiğimiz iyi bir kuru tip elbiseye ihtiyacımız olacaktır. Yeni nesil teknolojilerde bu tip elbiseler artık neopren yerine sıkıştırılmış neopren veya nano kumaşlardan da üretilebilmektedir. Birazcıkta konforumuzu düşünüyorsak bu kuru tip elbisemizin içine giyeceğimiz yün veya polar olmayan elastik termal içliklerimizi (yün veya polar içliklerden çıkan pamukçuklar elbisemizin valflarının tıkanmasına sebep olabilir…!) ve ayaklarımızın üşümemesi İçin kömür ısıtıcı torbalarını da unutmamamız gerekiyor. Bazı profesyonel soğuk su ve buz altı dalışlarında kuru elbise içerisine sıcak olması amacıyla basılarak kullanılan, ısı yalıtımı fazla olan Argon (Ar) gazı kullanılır. Bu gazın Nitrojenden (Azot) daha fazla narkotik atıl bir gaz olması sebebiyle kesinlikle solunum gazı olarak tercih edilmez.

Buz altı dalışlarında en çok üşüyecek organımız ellerimiz, yüzümüz, ayaklarımız ve başımızdır.

Hareket kabiliyetimizi kolaylaştıran iyi (kaliteli) bir neopren eldiven düşünürsek; üşüyebiliriz fakat rahat hareket edebiliriz. Hareket kabiliyetimizi kısıtlayan fakat elimizi sıcak tutan, içi örme dışı kauçuktan yapılmış kalın bir eldiven de tercih edilebilir. (Yazarınız derki; ben olsam hareket kabiliyetini ön planda değerlendiririm…! Bu tamamen tercih meselesi.)

Yüzümüze gelince; eğer tam yüz maske kullanmıyorsak, yüzümüz buz altında soğuk suyla temas edecek ve eklemsel hareketleri yapamadığı İçin üşümeye başlayacaktır. Bu üşümeyi enkaza indirmek İçin dalış öncesinde yüzümüze vazelin tarzı bir krem sürerek (izolasyonu sağlamak) soğuk suyla olan iletkenliği azaltmamız gerekmektedir. Dalış öncesinde başlığımızın içerisine bir miktar sıcak su dökersek başımızı da suya alıştırmış ve ani sıcaklık değişikliğini engellemiş oluruz.

Dalış öncesinde kullandığımız hava kaynağımız olan tüpümüze %50 oranda azaltılmış hava basmamız gerekmektedir. Kış aylarında soğuk havanın etkisinden dolayı malzemelerimizin kırılganlığı ve hassasiyeti artar. Tüpümüz içerisindeki yüksek basınçlı havada bu hassasiyetin artmasına bir kat daha etkili olacaktır. Bunu şu şekilde bir örneklendirme ile açıklamak gerekirse; 150 km. ve 80 km. hızla giden iki araç düşünelim. Bir duvara çarpma ihtimallerini varsayarsak, sizce hangisinde risk daha az olacaktır?(tabiki düşük hızlı olan) Bu Örnekteki sorunun cevabı tüpümüze neden kış aylarında düşük basınçlı hava basmamız gerektiğini açıklıyor.

Tüplerimizden sonra regülatörlerimiz de hayati öneme haiz malzemelerimizden birisidir. Özellikle buz altı dalışlarında kullanılan regülatörler İçin daha seçici olmalıyız. Çünkü regülatör dediğimiz bu mekanizmaların içerisinde daha hassas ayarlar içeren parçacıklar vardır. Bunlardan birisinin soğuk su sebebiyle donması, kitlenmesi veya serbest çalışmaya geçmesi gibi hasarlar dalgıcı doğrudan etkileyecektir. Bu sebeplerden dolayı regülatörleri de kendi arasında iki gruba ayırmak gerekir.

• Sportif regülatörler

• Profesyonel regülatörler.

Sportif regülatörler; daha çok denizlerde, sportif amaçlı, turizm amaçlı, veya hafif işlerde (tekne altı bakım vb.) kullanılan üzerinde çok fazla teknik detay veya laboratuar testleri uygulanmayan regülatörlerdir.

Profesyonel regülatörler ise; arama kurtarma, irtifa, buz altı, soğuk su, karanlık sularda dalışları ve derin dalışlar İçin tasarlanmış, üzerinde çok fazla laboratuvar testleri uygulanarak tasarlanmış regülatörlerdir.

Buz altı dalışları normal dalışlardan farkı; belirli bir girişinin ve çıkışının olmasıdır. Bunun yanı sıra ortamın alışık olduğunuzdan daha karanlık olması, derinlere doğru indikçe çok daha hızlı kararmaya devam etmesi ve dalgıç üzerinde psikolojik bir baskı yapmasıdır. Dolayısıyla bu tarz bir dalışın neden özel bir uzmanlık alanı gerektirdiği konusunda bize önemli bir ipucu veriyor.

Buz altı dalışlarında yeterli doğal ışık kaynağının olmaması nedeniyle ve dalgıçların başlangıç ve bitiş noktalarına güvenle ulaşabilmeleri İçin dalgıçlara bağlı bir kılavuz ipine ve sualtına serilmiş olan takip hattına ihtiyaç duyarız. Dalgıç veya dalgıçlar iki farklı noktada bulunan, önceden kesilerek hazırlanmış olan üçgen açıklık arasında yollarını rahatlıkla bulabilmeleri İçin sualtından bir takip hattı çekilir. Takip hattından ilerleme sırasında daha güvenli olması İçin her bir dalıcı kendini kılavuz halatı ile takip hattına bağlayabilir.

Eğer tek bir üçgen açıklık varsa; ve dalıcı aynı noktadan giriş-çıkış yapacaksa, Eğitmen/Dalış Amiri dalgıcı bir kılavuz halatı ile bağlar ve faaliyetini güvenli bir şekilde yapmasını sağlar. Bu sayede görüşün ve şartların çok iyi olmadığı durumlarda bile güvenle dalışlarımızı tamamlayabiliriz.

Buz Altı Dalışlarında Dikkat Edilmesi Gereken Önemli Konular;

• Buz Kalınlığı ve Hazırlık Aşaması:

Dalış faaliyetini yapacağımız bölgede buzun kalınlığı hakkında bir bilgi sahibi olmamız veya ölçümler yapmamız gerekmektedir. Güvenli buz kalınlıkları ile ilgili yaklaşık ölçülendirme şu şekildedir;

5 cm.’den ince ise kırılır.

10 cm. ise İnsanı,

15 cm. ise Bisiklet, Motor, ATV, vb.,

30 cm. ise Otomobili,

38 cm. ise Kamyoneti, pic-up’ı vb. araçları kaldırabilir kapasiteye sahiptir.

(Yukarıda verilen değerler bilimsel verilere dayanmamaktadır.)

Dalış yapılacak nokta veya noktalarda imkân var ise ağaç testeresi ile yoksa kazma balta vs araçlar ile buz üçgen şeklinde açılır. Dalış noktasının üçgen olarak açılmasında iki sebep vardır;

1. Üçgenin iç açılarının her biri 60 dereceden oluşmaktadır. Bu, en dar açıları meydana getiren geometrik şekildir. Üzerine yapılacak baskı sonucunda olaşabilecek kırılmaları en azı indirir.

2. Üç noktadan yapılan kesme işlemi en kısa yoldan yapılan işlemdir.

Kesilerek çıkarılan buz parçaları su içerisine veya kenarlarına değil, dalgıçlar İçin tehlike yaratmayacak mesafelere ve güvenli noktalara atılmalıdır.

Dalış yapılacak noktanın etrafına örümcek ağı şeklinde bir sistem çizilir. Alan karlı ise kar kürünerek buzun açılması sağlanır. Eğer alan buz ise sprey boya, kömür tozu, kül vb. bir madde ile işaretleme yapılır. Bunun sebebi; suyun altında herhangi bir problem sebebiyle takip hattından veya kılavuz ipinden ayrılan dalgıcın, yüzeydeki işaretleri takip ederek başlangıç noktasına veya daha önceden hazırlanan alternatif bir kaçış deliğine ulaşmasını sağlamaktır.

Satıhta yapılan hazırlıklar sadece dalış noktasının hazırlanmasından ibaret değildir. Dalgıçların emniyeti İçin gerekli olan ilk müdahalede kullanmak amacıyla; oksijen seti ve kıyıda bekleyen bir ambulans hazır olmalıdır.

Dalgıçların suya girmeden önce ve sudan çıktıktan sonra barınıp ısınabilecekleri sıcak, kuru ve huzurlu bir ortamın sağlanması gerekir.

Her ne kadar yapılan bütün faaliyetler dalışın yapılması ve dalgıçlar İçin olsa da bu faaliyetlerin hazırlanması sırasında çalışan kişilerin güvenliği de çok önemlidir. Buzun kırılması veya keşif yapılması sırasında buz üzerinde çalışacak görevlilerin (Buzu kıranlar, Eğitmen/Dalış Amiri, Yedek dalgıç, Basın, Sağlık ekipleri vb.) can yeleklerini giymesi ve soğuğa karşı kendilerini korumaları zorunlu olmalıdır. Buz üzerinde işi olmayan kimse bulunmamalıdır.

• Hipotermi;

 Buz altı dalışlarında karşılaşılması muhtemel en önemli sorunlardan biriside “Hipotermi”dir. Vücut ısısının 35 derecenin altına düşmesi durumlarında ortaya çıkan rahatsızlıktır. Dalgıçlıkta önemli bir rahatsızlık olup, su içerisinde meydana gelmesi halinde aşırı solumaya ve nefes almakta zorlanmaya sebep olur. Kollar ve bacaklarda meydana gelen üşüme ve titreme, sonrasında vücudumuzun gövde bölgesinde devam eder. Bu durum organlarımızın Hipotermiye girdiği anlamına gelir.

Dalış yapacak ekip dalış öncesinde kuru tip elbisesinin içerisine vücut ısılarını koruyacak kıyafetlerle kendilerini donatmış olmalıdır. Bu kıyafetlerin özel yapılmış,  iletkenliği en aza indiren kıyafetler olması gerekir. Hatta ellerine ve yüzüne vazelin tarzı kremler sürerek korunmayı arttırmalıdır. Dalgıçlar kişisel olarak bu hazırlıkları yaparken Dalış Amiri /Eğitmen de ortam şartlarını hazırlamalıdır. Kapalı ve sıcak bir ortam, giyinme ve soyunma alanları, sıcak içecekler, ısı torbaları, battaniye vb.

• Yön Kaybı ve Çıkışı Bulamama;

Dalgıçlıkta yön kaybı kaçınılmaz bir olaydır. Sualtında kuzey güney doğu batı gibi yön kavramlarımız yoktur. Bizim İçin önemli olan sadece yukarı ve aşağı kavramlarıdır. Yön kaybı olayını, görüşü olmayan veya karanlık sularda “önemli ve riskli” bir olay olarak kabul edersek, buz altı dalışlarında ise “çok daha önemli ve riskli” bir olay olarak kabul etmeliyiz. Çünkü buz altı dalışlarında dalgıcın suya gireceği; tek giriş-tek çıkış vardır.

Dalgıçlıkta yön bulma ile ilgili birçok eğitimler yapılıyor olsa da, başında söylediğimiz gibi ülkemizde buz altı dalışları nadir zamanlarda yapıldığı İçin eğitimleride çok fazla yapılmıyor ve hatta yeni uygulamaları kullanılmıyor.

Buz altı dalışı yapılacak olan noktaya açılan üçgen deliğin etrafına örümcek ağı şeklinde çizgiler çizilmesi gerekmektedir. Buz altındaki dalgıcın ana takip ipini veya kılavuz ipini kaybetmesi/ayrılması durumunda;

– Dışarı soluduğu havanın çıkış kabarcıklarını takip ederek yüzeye ulaşmalıdır. (hava kabarcıkları/Babılar yukarı çıkar.)

– Yüzeye ulaşan ve buzun alt kısmına gelen dalgıç; “Dur-Düşün-Yap” prensibi ile sakin olup ne yapması gerektiğini düşünmeli ve uygulamalıdır.

– Vücut kütlesini küçültüp (ayaklarını karnına çekerek) ısı kaybın en aza indirir ve solumasını yavaşlatmaya çalışır.

– Daha önceden hazırladığımız, üçgen giriş noktasının etrafına çizilen örümcek ağı şeklindeki çizgilerden yansıyan ışığı arayarak görmeye çalışır.

– Çizgilerden birini bulması durumunda ışık hattını takip ederek çıkış yapacağı üçgen noktaya ulaşır.

Yukarıda belirttiğim konunun tamamı tam bir profesyonellik gerektirir. Bu profesyonellik ise iyi bir eğitim, bu eğitimin sürekli tekrarlanarak yetenek haline gelmesi, bu yeteneğin ise uygulamalarla tecrübe edilmesi sonucunda oluşur.

Dünyada birçok ülkede, eğitim, araştırma, eğlence ve tanıtım amaçlı yapılan buz altı dalışlarının ülkemizde de aynı amaçlar doğrultusunda emniyet içerisinde yapılacağına inancım ve güvenim tamdır.

Kadir EREKİNCİ

Sualtı Arama Kurtarma Uzmanı

Dalgıç/Dalış Amiri

“BUZ ALTINA DALIŞ” için 2 yorum

  1. Spot on with this write-up, I truly believe that this site needs a great deal more attention. I’ll probably be back again to read through more, thanks for the information!

    1. “Thank you for your kind words! We’re delighted to hear that you found our content valuable. We’re committed to providing even more informative and engaging material in the future. We look forward to welcoming you back to our site soon!”

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Alışveriş Sepeti
Open chat
Merhaba👋
Size Nasıl Yardımcı Olabilirim?